içinde

içinden - из чего-либо (genel)

içinden - сквозь (genel)

içinden - через (genel)

bolluk içinde yaşamak - жить в большом достатке (genel)

içindekiler - содержание (genel)

içindeki - находящийся внутри (genel)

bolluk içinde - богато (genel)

refah içinde - зажиточно (genel)

ter içinde kalmak - взмокнуть (genel)

tırnak içinde - в кавычках (genel)

yokluk içinde - бедно (genel)

içindekiler - оглавление (genel)

dayanışma içinde olan - солидарный (genel)

beraberlik içinde bulunan - сплочённый (genel)

çizikler içinde bırakmak - расцарапать (genel)

çizikler içinde bırakmak - расцарапывать (genel)

dayanışma içinde bulunan - солидарный (genel)

içinden - мысленно (genel)

gayret içinde - старательно (genel)

içindeki - внутренний (genel)

hayretler içinde kalmak - удивляться (genel)

içindeki - содержание (genel)

içindekiler - состав (genel)

refah içinde yaşama - процветание (genel)

refah içinde yaşamak - процветать (genel)

sevinç içinde olmak - радоваться (genel)

şehvet içinde - чувственно (genel)

toz içinde olan - запылённый (genel)

betonun içinde bırakılan kalıp - необорачиваемая опалубка (inşaat)

betonun içinde bırakılan kalıp - несъёмная опалубка (inşaat)

betonun içindeki gerilme - напряжение в бетоне (inşaat)

içinde oturulabilir - жилой (inşaat)

içinde oturulan - жилой (inşaat)

şantiye içindeki taşıma işleri - перевозка грузов внутри строительной площадки (inşaat)

barış içinde birarada yaşama - мирное сосуществование (siyasi)

ülke içinde yerinden edilen insanlar - внутренне перемещённые лица (siyasi)

apartman dairesi içindeki bölme duvar - внутриквартирная перегородка (teknik)

bir hendeğin kısım kısım açılıp içindeki çalışmaların yapılması - забирка (teknik)

bir hendeğin kısım kısım açılıp içindeki işlerin yapılması - захватка (teknik)

ahenk içinde - гармонично (genel)

içindeki sürtünme - внутреннее трение (teknik)

içinde yanıcı maddeler saklanan veya kullanılan cihaz - пожароопасная установка (teknik)

ikinci odaya ulaşmak için içinden geçilen oda - проходная комната (teknik)

örgü kaplamalı veya hortum içindeki çok damarlı kablo - электрический шнур (teknik)

patlatma işleri için kaya içinde açılan - шпур (teknik)

teknolojik şartlara göre içinde patlayıcı karışımların oluşabildiği cihaz - взрывоопасная установка (teknik)

içinde bulundurmak - содержать в себе (genel)

içinden gelmek - хотеть (genel)

tören havası içinde - возвышенно (genel)

tören havası içinde - возвышенный (genel)

döngü içinde - зацикленный (genel)

tereddüt içinde - неуверенно (genel)

içinde tutmak - держать внутри (genel)

içinde tutmak - держать внутри себя (genel)

deri içinden geçen - трансдермальный (tıp)